Salı, Ekim 22

Rohingya ‘çocuk gelinler’in Malezya’da kabusa dönen gelecekleri

“Bir zamanlar okula gitmeyi ve öğretmen ya da doktor olmayı hayal ediyordum ama gelecek hakkında düşünmeyi bıraktım. Şimdi sadece hayatta kalmaya çalışıyorum.” Hiç tanımadığı bir adamla “evlenmek” üzere memleketi Myanmar’dan götürülen Rohingya genci ve onunla aynı yolu seçen akranları.

REKLAM

14 yaşındaki Rohingyalı bir kız, Malezya’da hapishaneye dönüştürülmüş bir yatak odasında beton zeminde bağdaş kurarak otururken gözyaşlarını siliyor.

Burada, bu odada 35 yaşındaki kocasının neredeyse her gece kendisine tecavüz ettiğini anlatıyor.

Rohingyalı kız geçen yıl ailesini kurtarmak için kendini feda etti ve hiç tanımadığı bir adamla “evlenmek” için memleketi Myanmar’dan hiç görmediği bir ülkeye korkunç bir yolculuğa çıktı.

Açıkçası bu onun seçimi değil.

Ancak ailesinin fakir, aç olduğunu ve ülkedeki Müslüman Rohingya azınlığa saldıran Myanmar ordusundan korktuğunu söylüyor.

Bir komşuları, kıza Malezya’ya gitmesi için 3.800 dolar verecek, ancak kız bu ülkeye geldikten sonra onunla evlenecek ve böylece ailesine yiyecek için para gönderecek bir adam bulmuş.

Kendisini olası şiddetten korumak için bu hikayedeki diğer kızlarla birlikte baş harfleriyle anılmak isteyen genç kız, böylece ailesiyle vedalaştı.

Daha sonra bir insan kaçakçısının kızlarla dolu arabasına bindi.

Myanmar ve komşu Bangladeş’teki mülteci kamplarındaki kötüleşen koşullar, Malezya’daki reşit olmayan Rohingya kızlarını, kendilerini sürekli sömüren Rohingya erkekleriyle evlenmeye itiyor.

AP, geçen yıl Malezya’ya gelen 12 reşit olmayan Rohingyalı “gelinle” röportaj yaptı ve kızların en küçüğünün 13 yaşında olduğunu bildirdi.

Bütün kızlar baskıcı kocalarının dışarı çıkmalarına nadiren izin verdiğini söylüyor.

Pek çok kız Malezya gezisi sırasında dövüldüklerini ve tecavüze uğradıklarını söyledi; en az beşi ise kocalarından sürekli şiddete maruz kaldıklarını söyledi.

Şimdi bu kızların yarısı hamile veya çocuk sahibi ama neredeyse tamamı evliliğe ve anneliğe hazır olmadıklarını söylüyor.

2017 yılında Myanmar askerlerinin evlerini yakmasını ve teyzesini öldürmesini izleyen 16 yaşındaki F, hıçkırıklar içinde “Bu benim tek çıkış yolumdu. Evlenmeye hazır değildim ama başka seçeneğim yoktu” diyor.

Şiddetin gölgesinde geçen çocukluklardan, Myanmar güvenlik güçlerinin sistematik tecavüz saldırılarına ve Bangladeş’in sefil mülteci kamplarında yıllarca süren açlığa kadar bu, Rohingya kızlarına uygulanan bir dizi zulmün sonuncusu; İstenmeyen “evlilik”.

Rohingya krizine karşı küresel kayıtsızlık ve katı göç politikaları, bu kızlara neredeyse hiçbir seçenek bırakmıyor.

Rohingyalara saldıran ordu, 2021’de Myanmar hükümetini devirmiş ve Müslüman azınlığın evlerine dönüşünü hayati tehlike oluşturan bir duruma dönüştürmüştü.

Bangladeş, derme çatma kamplarda çürüyen bir milyon vatansız Rohingya’ya vatandaşlık ve çalışma hakkı vermeyi reddediyor.

REKLAM

Ve başka hiçbir ülke göçmenleri kabul etmek için bu kadar çok fırsat sunmuyor.

Bu nedenle Rohingyalar mülteci kamplarından her geçen gün artan oranda kaçıyor ancak artık kamplardan kaçanların çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor.

Binlerce Rohingyalı mültecinin denizde mahsur kaldığı 2015 Andaman Denizi tekne krizi sırasında yolcuların büyük çoğunluğu erkekti.

Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü, bu yıl Andaman Denizi yolculuğundan sağ kurtulan Rohingyaların yüzde 60’ından fazlasının kadın ve çocuklardan oluştuğunu bildirdi.

Save the Children, Bangladeş’teki mülteci kampı sakinleri arasında çocuk yaşta evliliklerin, ajansın en önemli raporlarından biri olduğunu belirtiyor.

REKLAM

Save the Children Asya’nın savunuculuk ve kampanyalardan sorumlu bölge müdürü Şahin Chughtai, “Çocuk kaçakçılığı vakalarında bir artış görüyoruz” diyor ve ekliyor:

“Kızlar çocuk ticaretine karşı daha savunmasızdır ve bu genellikle onların farklı bölgelerdeki ‘evlilikleriyle’ bağlantılıdır.”

Malezya’da yaşayan Rohingyalı çocuk gelinlerin sayısına ilişkin kesin bir istatistik bulunmuyor.

Ancak bu kızlar adına çalışan Malezyalı insan hakları savunucuları, son iki yılda gelenlerin sayısında önemli bir artış fark ettiklerini söylüyor.

Son yıllarda Malezya’ya gelen yüzlerce çocuk gelinle çalışan Rohingya Kadınları Kalkınma Ağı’nın genel müdürü Nasha Nik, “Birçok Rohingyalı evlenmek için geliyor” dedi. Diyor.

REKLAM

Malezya, BM Mülteci Sözleşmesine taraf olmadığı için çoğu belgesiz olan kızlar yasadışı göçmen sayılıyor.

Dolayısıyla bu kızların maruz kaldıkları saldırıları ve şiddeti yetkililere bildirmeleri halinde, taciz haberlerinin bir süredir yaygın olduğu Malezya’daki gözaltı merkezlerinden birine atılma riskiyle karşı karşıya kalıyorlar.

Kuala Lumpur hükümeti yorum taleplerine yanıt vermedi.

“Elli yaşlarında bir adam bana tecavüz etti ve beni aç ve susuz bıraktı”

M, “düğün” için Malezya’ya giden diğer kızlarla birlikte kaçakçının arabasına bindiğinde müstakbel kocasının adını bile bilmediğini söylüyor.

Bir hafta boyunca Myanmar ve Tayland’ı gezdiler. Malezya’ya geçtikten sonra bir evde durdular.

REKLAM

İnsan kaçakçısının dört arkadaşı geldi ve her biri birer kız seçti…

M’yi seçen kişi ellili yaşlarında bir kişiydi.

Onu başka bir eve götürdü.

Ve kıza göre içeri girdiklerinde adam ona tecavüz etti.

Sabah kendini yatak odasına kilitledi ve bütün gün aç ve susuz kaldı.

REKLAM

Ertesi gece geri döndü ve ona tekrar tecavüz etti.

Babası yaşındaki bu adamın onu öldürmesinden korkuyordu.

M daha sonra başka bir adama teslim edildi ve o da onu “kız arkadaşının” evine götürdü.

“Beni reddedeceği için
tecavüze uğradığımı söyleyemezdim”

Erkek arkadaşının kendisini reddetmesinden korktuğu için tecavüze uğradığını söylemeye cesaret edemiyordu.

Nişanlısı o gün evlenmek (ilişki yaşamak) konusunda ısrar etmişti.

REKLAM

Tecavüz nedeniyle acı çeken ve kan kaybeden M, regl döneminde olduğunu bu nedenle kendine dokunmaması gerektiğini söyledi.

M’nin hikayesini doğrulayan Rohingyalı bir kadın avukatı, olayı duyduktan sonra onu tedavi için hastaneye götürdü.

Rohingya kızı: Dayağa ve tecavüze dayanacak gücüm yok

Bu arada M, “kocasına” döndüğünde onun zaten evli olduğunu ve iki çocuğu olduğunu öğrendi.

Sürekli maruz kaldığı dayak, acımasız azarlama ve tecavüzlere karşı koyacak gücü olmadığını iddia ediyor.

M, Bangladeş’teki mülteci kampında yaşam mücadelesi veren anne ve babasına uğradığı istismar hakkında hiçbir şey söyleyemedi, öyle ki 35 yaşındaki kocası aileye ayda 300 ringgit (64 dolar) göndermekten vazgeçmedi.

REKLAM

“Kendimi kapana kısılmış hissediyorum”

Şimdi yatak odasında oturuyor, ince vücudu oyuncak ayı pijamalarıyla kaplı.

Kocasının onu taşımaya zorladığı hamakta bebekleri tutmak için tavandan sarkan ip asıldı.

“Bir zamanlar okula gitmeyi ve öğretmen ya da doktor olmayı hayal ediyordum ama gelecek hakkında düşünmeyi bıraktım. Şimdi sadece hayatta kalmaya çalışıyorum.” diyor ve gözyaşlarını silerek alçak sesle şunu ekliyor:

“Eve gitmek istiyorum ama yapamıyorum. Kendimi kapana kısılmış hissediyorum.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Antalya Haber