Pazar, Aralık 22

Heyelan nedeniyle maden ocağından 180 bin kamyon toprak taşındı

Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat’ta meydana gelen heyelanın ardından çok sayıda inceleme yapılıyor.

2 gün boyunca bölgeye gelerek kampı incelediklerini belirten Uslu, şöyle konuştu: “Önce Valimiz ve Valiliğimizden olay öncesi ve sonrası yapılan çalışmalarla ilgili bilgi aldık. Daha sonra hem madeni gördük hem de inceledik. Burada akademisyenlerden ve bilim adamlarından da detaylı bilgi aldık.” Bu maden ve kazayla ilgili bilgi aldık” dedi.

Uslu, yerinde incelemeler yaparak bölgede yer altı suyu kirliliğine karşı alınan tedbirler hakkında bilgi aldığını anlatarak, şöyle devam etti:


“Üzücü bir kaza geçirdik, milletimiz derin üzüntü yaşadı. Şu ana kadar 4 kardeşimizin cenazesine ulaşıldı. Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. 5 kardeşimize ulaşma çalışmaları devam ediyor. İhbar kurumlarımız Bölgede 7/24 çalışacak kadar tır var” dedi. “Bölgenin elbette bir özelliği var. Çok fazla kamyon başka bir iş kazasına neden olabileceği için burada çalışmalar maksimum sayıda kamyonla devam ediyor. “


Her gün 3 bin tır malzeme taşınıyor

Zeminde yoğun bir çalışma olduğunu vurgulayan Uslu, şöyle konuştu: “Her gün 3 bin tır malzeme akış alanından alınarak geçici noktalara, çevre kirliliğini önlemek için altına membran ve kil konulan özel alanlara geçici olarak sevk ediliyor. Valiliğimizden ve yetkili kurumlardan şu ana kadar alınan bilgilere göre 180 bin civarında “Bölgeden yaklaşık 1 tır dolusu malzeme kaldırılmış olup, bu çalışmalar, kazıların kaldırılması ve direklerin taşınması yaklaşık 25-25 yıl içinde tamamlanacak.” 30 gün. “dedi.

Özellikle işçilere ulaşma konusunda 7/24 çalışma yapıldığını, bölgede başka çalışmalar da yapıldığını belirten Uslu, “Bölgede hava kirliliği, su ve toprak konusunda yoğun bir takip yapılıyor” dedi. Dedi.

İzlemelerin gezici laboratuvarlar ve diğer akredite kurumsal laboratuvarlarda gerçekleştirildiğinin altını çizen USLU, şöyle konuştu: “Şu ana kadar yapılan analizlerde herhangi bir olumsuz duruma rastlanmadığını ve yaşanmadığını hem Bakanlığımız hem de bilim adamlarımız tarafımıza beyan ettiler. Komisyon olarak tüm analiz sonuçlarını ilgili bakanlık ve kurumlardan yazılı olarak aldık. “Raporumuza dahil edeceğiz. Bakanlıktaki bürokrat ve yetkililer arkadaşlarımız bu analizlerin kazaların meydana geldiği andan itibaren yapıldığını ve günde birkaç kez tekrarlandığını bize anlattılar. Önce çevre ve insan hepsi.” dedi.

İkinci olarak bu tür kazaların önlenmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiğini araştıracaklarını söyleyen Uslu, şöyle konuştu: “Üçüncü taraf, önce insan, önce çevre, sonra ‘güvenilir madencilik’ anlayışını benimsemiş, güvenilir ve sürdürülebilir bir madencilik mimarisidir. özel bir madencilik alanı, altın madenciliği mimarisi, altın madenciliği politikası.’ “Altın madenciliği mevzuatının oluşturulmasına yönelik tüm bilgilere raporumuzda yer vereceğiz ve öneriler bölümü de yer alacak.” değerlendirmesini yaptı.

Kurumları dinlediklerini, bilim insanlarını dinlemeye başladıklarını belirten Uslu, şöyle konuştu:


“Üniversitelerimizle yoğun bir iş birliği içerisindeyiz. Türkiye’de ve dünyada altın madenciliği konusunda yapılan çalışmalar hakkında farklı üniversitelerden farklı bilim adamlarından bilgi alacağız. Daha sonra maden odaları, kimya ve jeoloji mühendisleri gibi odalardan bilgi alacağız. STK’lar ve dernekler Maden yöneticileri “İlgilenen firmaları toplantımıza davet edeceğiz. Madenin önceki durumu ve kaza hakkında kendimizi bilgilendireceğiz. Bunu planlama ve istişarelerin bir parçası olarak yapacağız.”


“Amacımız kimsenin aklında tek bir şüphe veya soru kalmamasını sağlamaktır.”

Komisyonda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan tüm siyasi partilerin temsilcilerinin bulunduğunu vurgulayan Uslu, şöyle konuştu: “Onlarla istişarede bulunarak çalışmalarımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Amacımız kimsenin en ufak bir şüphesinin kalmamasını sağlamaktır. Akıllarında tek bir soru kalana kadar, mümkün olduğunca geniş bir çerçevede, tutarlı, objektif, bilimsel ve teknik bilgiler içeren bir rapor paylaşmayı umuyoruz. Kanun ve alt mevzuatlarda önce Genel Kurulumuzda, sonra kamuoyuyla ve gerekirse ilgili kurumlarla kamuoyunu bilgilendireceğiz, “Değişiklik yapmak için harekete geçeceğiz.”

Olayın yaşandığı ilk andan itibaren Devletin bölgede olduğunu gördüklerini vurgulayan Uslu, olaydan sonra ilgili yetkililerin hızla bölgeye gelerek bölgede bulunduğunu söyledi.

Uslu, sözlerini şöyle tamamladı:


“Çevresel etkilerin ortadan kaldırılması için Ankara’daki birçok kurumdan bilgi aldık. DSİ genel müdürünü komisyonumuza davet ettik ve kendilerinden bilgi aldık. Buraya geldikten sonra DSİ’nin yürüttüğü çalışmaları ve burada anlatılanları bizzat yerinde gözlemledik. Ankara Hem memba hem mansap “Havzaya ve yeraltı sularına karışmanın önlenmesi konusunda ciddi çalışmalar yapıldığını görüyoruz. Su kirliliğinin yanı sıra hava ve toprak kirliliğinin de yoğun bir şekilde takip edildiğini, derin kuyulardan numuneler alındığını gördük. 100 metreye ulaşıyorlar ve sürekli inceleniyorlar.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

romabet güncel giriş betgar güncel giriş
ekrem abi sitesi gaziantep escort