
Milyonlarca vatandaşın merakla beklediği Güneş Saati 2025'in yürürlüğe girmesiyle ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Avrupa'da saatler geriye giderken Türkiye'nin tavrı merak konusu.
2016 yılında alınan kararla Türkiye'de kış saati uygulaması kaldırıldı. Ancak Avrupa ülkelerinde bu uygulama devam ediyor. Kış ayları yaklaşırken Türkiye'de saatlerin 2025'e dönüp dönmeyeceği sorusu yeniden tartışılmaya başlandı. Enerji tasarrufu ve günlük yaşamın düzenlenmesi açısından önemli olan bu konuda milyonlarca vatandaş net bilgi edinmek istiyor. Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan henüz resmi bir açıklama gelmemesi ise belirsizliği daha da artırıyor.
Avrupa'da standart saate geçiş tarihleri açıklandı. Pek çok Avrupa ülkesi Ekim ayının son Pazar günü saatlerini bir saat geri alacak. Bu da Türkiye ile Avrupa arasındaki saat farkını artıracak. Şu anda 1 saat olan fark, standart saatin devreye girmesiyle 2 saate çıkacak.
Almanya'da kış saati tartışması farklı bir boyuta taşındı. İktidar ortağı CDU, Avrupa Birliği'nde yıllardır tartışılan yaz-kış saati uygulamasına son verilmesi gerektiğini savunuyor. Avrupa Parlamentosu CDU üyesi Peter Liese, uygulamanın sağlık sorunlarına yol açtığını, uykuyu bozduğunu ve verimliliği azalttığını belirterek, Türkiye'nin 2016 yılında uygulamayı kaldırmasını örnek gösterdi. Liese, AB Konseyi'ne yazdığı mektupta şunları söyledi: “Saati değiştirmek eski ve işe yaramaz bir alışkanlık. Artık buna ne vatandaşların ne de ekonominin ihtiyacı var.” Aşırı sağcı AfD, Federal Meclis'e sunduğu yasa tasarısında bunun yerine kış uygulamasının kalıcı hale getirilmesi çağrısında bulundu.
Türkiye'nin kış saatine dönüp dönmeyeceği önümüzdeki günlerde yapılacak açıklamalarla netleşecek. Vatandaşlar ve işletmeler bu konuda alınacak kararları dikkatle takip ediyor.
2025 standart saatinin uygulanmasına ilişkin belirsizlik devam ederken, Avrupa'da saatler geri dönmeye hazırlanıyor. Türkiye'nin bu konudaki tutumu hem enerji politikaları hem de uluslararası ilişkiler açısından önemlidir. Yetkililerin açıklamaları milyonlarca vatandaşın günlük hayatını ve işlerini doğrudan etkileyecek.